13.04.2013

Uefa , Fifa Yahut Hangisiyse




Deplasmanda atılan gol , aynı takımların belli turlarda karşılaşamaması gibi uygulamalar artık çağ dışı.

Deplasmanda atılan gol : Bugün ilk maçı evinde oynayan takım gol yemediği sürece her şekilde avantajlı oluyor. İkinci maçta bir şekilde gol atarsa zaten işi kolay , üstelik o takımın iyi futbol oynamasına bile gerek kalmıyor. Bu şekilde nice turu kaybedip kazanan takımlar oldu. Bu sebeple ikinci maçı evinde oynayıp kazanmak zorunda olan takımların baskısı da artıyor.

Bu uygulamanın daha acı olan tarafı hakemlerin kararlarının etkisinin de artması. Aynı sayıda gol atan takımlardan deplasmanda daha çok gol atanın tur atlaması o kadar saçma bir kural ki ; deplasmanda olası bir hakem hatası yüzünden attığınız gol sayılmasa ikinci maçta evinizde 2 gol atmanız gerekiyor. Mesela bu sezon oynanan Schalke 04 - Galatasaray ya da Galatasaray - Real Madrid maçı. Aynı şekilde Bayern - Arsenal yahut Dortmund - Malaga maçlarını da örnek verebiliriz. Bu takımlardan elenenlerin hepsinin kaderini bu deplasmanda atılan goller belirledi. Eğer durum böyle olmasaydı bu takımların geldikleri yerler daha farklı olabilirdi. Bu düzeltilmesi gereken bir kural bana göre.

Aynı ülke takımlarının belli turlarda karşılaşamaması : Eleme ya da gruplar aşamasında değil ama eleminasyon sistemine geçişte bu kuralın uygulanmaması gerekir. Zira bu sistemde zaten belli bir futbol kültürü oluşmuş ülkelerin takımların belli noktalara gelmesi kolaylaşmış oluyor. Örneğin siz İspanyol takımlarını eşleştirmiyorsanız , zaten 3 İspanyol takımın olduğu bir elemede matematiksel olarak o 3 ispanyol takımının rakiplerine zor ihtimaller bırakmış oluyorsunuz. Barcelona Real Madrid'le eşleşmeyince , Bayern Münih gidip Dortmund'la , atıyorum Manchester United bir Arsenal'la karşılaşmayınca haliyle diğer takımların karşılaşacakları takımlar favori ekipler oluyor. Bu uygulamanın amacı izleyicilere daha büyük rekabetler izletmek olabilir fakat etik değil , olmaması gerekir. İş böyle olduğu zaman diğer takımlar figüran olmaktan öteye geçemiyor.

Çizgi Uygulaması : Futbolun doğallığını bozmamak gerekçesiyle uygulaması hep ertelenen ama gündemden de düşmeyen bu uygulamaya geçmek şart. Siz bütün sene emek verip bir finale çıkıyorsunuz ama çizgiden geçen topunuz bir insanın gözlerinin keskinliğine bağlı. Yani belki de sizi adaletli bir son yerine bir insanın vereceği doğru ya da yanlış bir karar bekliyor. Bunun yerine %1 yanılma payı bile olmayan bir sistemle , gerekirse oyunu kısa bir süre durdurarak karar verilecek bir mekanik sistem yapılmalı. Top çizgiyi geçtiğinde uyarı mı verir yoksa ışıklı gösterilerle golü mü kutlar orasını mühendisler düşünsün.

Hakem yetki ve etkisi : Hakemlerin yetkileri arttıkça oyuna olumlu ya da olumsuz etkileri de artıyor. Olumlu olanda gözümüz yok ama olumsuz etkilerin önüne geçmek adına hakem yetkileri düzenlenebilir. Bunun yanında belli kuralların açık olmasında fayda olacağına inanıyorum. Misal ; bir futbolcunun hakeme itirazının karşılığı , rakibe topsuz alanda futbol dışı müdahalesinin bedeli nedir bunlar net biçimde belirlenmeli. Elbette her işin kendine has özelleştirilebilir tarafları var ama bu "Hakemin yorumu" konusu çok açık olmamalı. Hani hep söylenen "Hakem öyle yorumlamadı" cümlesi öyle yerlere geliyor ki , x takıma tamam derken aynı pozisyon için y takıma devam diyor. Üstelik bunu aynı hakemin bile yaptığını görebilirsiniz , zira yorum hakkı maçtan maça bile değişebiliyor.

Uzatmalar : Vaktinde Uefa bir temsili video yayınlayıp uzatmaların kaç dakika olması gerektiğini bir maç üzerinden göstermişti. Bugün bütün maçlarda topun oyunda kaldığı süreyi uzatmalarla toplayıp 90 dakikadan çıkardığınızda arada büyük bir fark oluşuyor. Madem öyle , Uefa bu işin doğrusu nedir söylesin hepimiz bilelim. Hala daha oyunun aşırı kez durduğu maçlar hariç 5 dakikaya şaşırıyorsak bu algıyı yaratanların bunu düzeltmesi gerekir.

Hiç yorum yok: