6.04.2013

Tribünden Çıkan Galibiyet

 
Galatasaray 3 : 1 Mersin İdman Yurdu

Meşhur Orduspor maçından sonra bugün yine akıl almaz olayların neticesinde kazandı Galatasaray. Geriye düşüp olmaz bir kırmızı kartla 10 kişi kaldığınız bir maçı , üstelik yedek kulübenizde teknik ekipten kimse kalmamışken 3-1 kazanmak hakikaten olur iş değil. Bu noktada Galatasaray etik olmayan adaletsizliği kendi etik adaletsiz gücüyle sağlıyor. Galatasaray o kadar mükemmel bir durumdaki , mağlup olması için sahada futboldan çok daha fazlasına ihtiyaç olunur bir duruma geldi.

Maç hakkında Muslera , Drogba ve en çok Melo için bir şeyler söylemek lazım. İnanılmaz oynayan bu 3'lü takımına lig maçlarında galibiyeti getirebilecek seviyede. Bugün Selçuk İnan'ın olmamasını neredeyse aratmayan bir oyun oynayan Melo bu 3 ismin içinde belki en önemlisiydi , geçen sezondan esintilerini rüzgara çevirdi.

Hakem Süleyman Abay gerçekten çok ama çok kötü bir maç yönetti. Gösterdiği ve göstermediği kartların sayısını inanın bilmiyorum. Bu kötü yönetimine serbest vuruşlarda baraj kurarken bile devam etti , oyuncuları kontrol altında tutamadı. Üstelik Galatasaray teknik ekibinden sırasıyla Fatih Terim , Hasan Şaş ve Ümit Davala'yı tribüne göndermesi de enteresan kararlardı. Sonucu değil ama o süreci yönetimini ne kadar eleştirsek yeridir. Buna bağlı olarak maçın en ilginç anlarından birisi teknik ekibin topyekün tribünde olduğu son 10 dakikada Galatasaray'ı masör Uğur Durul'ın yönetmesiydi.  İşlerin bu noktaya gelmesi hayli ilginç.

Bugün Galatasaray taraftarı için çok ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Taraftarın bu denli bütünleştiği maçlarda Galatasaray'ın yenemeyeceği takım yok. Skor ve durum ne olursa olsun taraftarın baskısını evinizden bile hissedebiliyorsunuz , sahada rakip oyuncu olmak nasıl bir duygudur düşünmeye bile gerek yok. Galatasaray taraftarı bunu görüyor ve hep böyle olmanın zorunluluğunu da kabul etmeli.


Son sözüm ise Rıdvan Dilmen'e ; Buraları okur mu okumaz mı bilmiyorum ama kendisine hoca diyenlerden olmadığımı belirtmek isterim. Futbol oynamak ya da iyi yorum yapmak insanı hoca yapmayacağı gibi objektif olup olmamak insanı çok daha farklı yerlere çeker. Maç sonrası ilginç demeçlerde bulunmuş Rıdvan Dilmen , örneğin "Anadolu takımlarının hocaları ağzıyla kuş tutsa bile puan alamazlar , aldırmazlar" demiş. Galatasaray'ın doğrandığının açık olduğu bir maçta bunu söyleyebilmek için ezeli rakibin renklerine aşık olmak yetmez Rıdvan Dilmen , bunu bilmen gerekir. Kaldı ki Fenerbahçe kulübü başkanının rakip takım oyuncularını devre arasında tehdit ettiği bir ortamda bu olayları konuşmayıp böylesine taraflı konuşmak akıl alır değil. Bunun adı rakibin gidişatından endişe duymak , daha açık söylemek gerekirse korkmaktır. Yakışmıyor , yakışamıyor.






Hiç yorum yok: