10.12.2011

El Clasico !


Jose Mourinho'nun taktiksel dehası mı yoksa Guardiola'nın mekanik sistemi mi kazanacak ?


Öncelikle sezona geçen seneye oranla çok daha iyi bir başlangıç yapan Real Madrid'den başlayalım ;


Real Madrid

Mourinho , çalıştırdığı takımlar defansif futbol oynattığı eleştirilerinden bir türlü kurtulamadı. Portekiz , İngiltere ve İtalya liglerinden sonra soluğu İspanya'da alan Mourinho , Madrid'e ilginç bir çehre kazandırdı.
Geçen sezon ilginç puan kayıpları ve neticesinde kaybedilen şampiyonluğun en büyük sebeplerinden birisi kuşkusuz 2 sezon önce olanlardan farksızdı ; El Clasico'lar !

2 sezon önce iki maçı da kaybederek -6 ile ligi tamamlayan Madrid geçen sezon durumu biraz daha dengeleyerek deplasmanda aldığı 5-0'lık ağır mağlubiyeti ikinci maçta beraberliğe çevirdi. Bu sürecin işleyişi ise Mourinho'nun sistemini daha iyi açıklıyor ;

Geçen sezon ilk maçı 5-0 kaybeden Real Madrid , ikinci maçta evinde 1-1 berabere kalmış ve 1 hafta sonra rakibini devirerek Kral Kupası'na uzanmıştı. Bu maçta Barcelona rakibine son 12 maçta ilk kez gol atamamıştı.

Mourinho Barcelona'yı devirmenin yolunu bulmuştu ; oyunu alt skorlarda sabitlemek.

Bu formülü Mourinho'nun kazanan taraf olduğu meşhur İnter - Barcelona eşleşmesinden de hatırlayabiliriz. İtalya'da Barcelona'ya 3 gol atan ve kalesinde 1 gol gören Inter , Camp Nou'da inanılmaz bir taktikle maçı 1-0'a kilitlemiş ve turu atlayan taraf olmuştu.


Bugün ise sahaya Khedira , Xabi ve Diarra üçlüsüyle çıkacağı söylenen Mourinho'nun planı da aynı şekilde ; Madrid ceza sahasına kadar Barcelona'nın top yapmasına izin vererek hızlı ataklarla ileri çıkmak. Burada kuşkusuz 3 kilit isim ortaya çıkıyor ; Xabi Alonso , Di Maria ve elbette Ronaldo.


Bütün bu kolay görünen sistemi içinde elbette bazı karmaşık noktalar da mevcut. Örneğin Carvalho'nun eksikliğinde stoperi Ramos ve Pepe ile kuracak olan Mourinho'nun bek bölgesinde yaptığı Arbeloa tercihi ise muhtemelen maçın kırılma noktalarından birisi olabilir.

Takımına öncelikle yenilmemeyi öğreten Mourinho , ardından rakibini yenmeyi de öğrenmişti. Bu sürecin sonunda İspanya Süper Kupası'nın Bernabeu ayağında 2-2 biten ve rövanş maçında harika bir futbol oynamasına karşın maçı 3-2 kaybeden Real Madrid'in kaydettiği aşama her şeyi açıklıyor. Bu maçtan 1 sezon önce aynı stadı 5-0 gibi bir skor ve berbat futbolla terk eden Madrid'in bugün kazanma ihtimali hiçte uzak değil.

Sonuca baktığımız zaman , rakibini durdurabilmeyi öğrenmiş ve özellikle bu sezon evinde harika bir performans sergileyen Real Madrid için geçen yıllara göre daha dengeli bir maç olabilir.


Barcelona

Sezona kötü başlayan ve geri kalan 15 maçta 4 beraberlik 1 mağlubiyet alan Barcelona'da işler eskisi gibi gitmiyor. Evinde oynadığı maçları umumiyetle 5-0 ve 4-0 gibi skorlarla kazanan Barcelona ligin ilk 15 dakika içinde en çok gol atan takımı konumunda. Özellikle evinde oynadığı maçlarda son dakikalara şenlik havasında giren Barça , deplasmanda aynı performansı sergileyemiyor. Üstelik rakibi Madrid'in son 15 dakikada atılan gol sayısında lig lideri olduğunu düşünürsek işleri bu kez o kadar kolay değil.

Geçen sezon ligin ilk maçında El Clasico tarihine gçen bir futbolla evinde 5-0 kazanan Barça , ikinci maçta 1-1 beraberliğe razı olmuş ve üstte belirttiğim gibi 1 hafta sonra Kral Kupasını rakibine kaptırmıştı. Daha sonrasında Şampiyonlar Ligi yarı final maçında rakibini deplasmanda 0-2 ile geçen ve evinde aldığı 1-1'lik skorla finale çıkan ekip Barcelona olmuştu.

2008 yılından beri hiçbir lig maçında rakibine yenilmeyen Barcelona bu süreç içinde güzel futbol ve rahat skorlarla maçı kazandı. Fakat Mourinho'nun Madrid'e gelişiyle birlikte psikolojik bir savaşın da başlaması kaçınılmaz oldu. Bu sürede Barcelona önce rakibine gol atmayı unutmaya başlayan , daha sonrasında gol yiyen ve nihayetinde kötü futbol oynamaya kadar devam eden bir sürecin içinde buldu kendisini.

Neticede Barcelona'nın 15 maç sonunda maç fazlasıyla 34 puanda olması ve rakibi Real Madrid'in geride kalan 14 maçta 37 puan toplaması da maçın gidişatını etkileyecektir. Sonuç Barcelona lehine olursa fark 1 maç eksikle beraber kapanacak ve şampiyonluk düğümü belkide rövanşa kadar sarkacaktır.

Barcelona'nın son maçlarına baktığımızd özellikle evinde genç oyunculara ve kulübeye şans verdiği açık. Fakat bugün için Xavi - İniesta - Fabregas üçlüsünü bozacağını düşünmüyorum. Oyunu kanatlara açabilen ve dikine paslarda inanılmaz işler yapan Xavi'nin kilit isimlerden biri olacağı açık. Tabi Mourinho'nun bu üçlü için hazırladığı panzehir de belli. Çok fazla pas yapan bir takımı aynı şekilde durdurmak gibi bir kumara girmeden rakibin oyununu pres ve sert futbolla bozmayı planlayan Mourinho'nun planlarına muhalefet edebilecek isimlerden birisi ise Alexis Sanchez.


Kulübe Faktörü


Oyunun gidişatına göre ilerleyen dakikalara yön verebilecek çok sayıda oyuncusu olan iki takımdan Barcelona'nın kadro zenginliği biraz daha ağır basıyor. İki takımın da orta saha zenginliği hem ilk 11 hem yedek kadrolarda açıkça ortada. Barcelona orta sahasında 5 , Real Madrid'de 4 üst düzey ismi mevcut.

Maça başlayan kadroda Mesut'un olmayacağı bilgisi üzerinden yola çıkarak Mesut'un 60 -65 sonrasında ya da gidişata göre ikinci yarının başında oyuna girmesi ihtimali yüksek. Geçen sezon Bernabau'da Barcelona'nın üstün oynadığı ve 1-1 biten maçın ayakta kalan tek ismi olan Mesut'un oyunda kaldığı süre içinde etkili olacağı şüphesiz.



Normal şartlarda fazla gol olacağını düşünmediğim ve Real Madrid'in kazanacağını tahmin ettiğim bu maçın keyifli ve -yanılmayı da dileyerek- bol gollü geçmesini dilerken sizlere şu enteresan görüntüleri sunuyorum ;



Hiç yorum yok: