24.08.2015

Yönetenler Yönetemiyorsa


* Ligin ilk 3-4 haftası kaybedilen puanlar telafi edilir ama bazı şeyler düzelmez.

* Galatasaray evinde Osmanlıspor'a yenilebilir ama rakibinden açık ara daha az koşamaz.

* Hamza Hamzaoğlu hatalı oyuncu değişikliği yapabilir ama sahanın tartışmasız en iyi Jose Rodriguez'i oyundan alamaz.

* Kötü transferler yapılabilir ama eldeki imkanlar da gözardı edilemez.

* Yöneticiler bazen taraflarları yatıştırmak için ufak yalanlar söyleyebilir fakat kulübün itibarını yerle bir edemez.


Galatasaray 3 kupayla tamamladığı sezona her anlamda berbat başladı. Ligde ilk iki hafta galibiyet alamamak, evinde ligin yeni ekiplerinden birisine yenilmek gibi şeyler kabul edilebilir ama bu tavır kabul edilemez. Ibrahimoviç transferindeki fiyasko söylemlerden sonra Aziz Yıldırım'ın ''Ibrahimoviç'i Türkiye'ye sadece Fenerbahçe getirebilir'' söylemi Galatasaray yönetimi için tam bir skandal oldu. Futbol saha dışında başlar, sahada devam eder. Galatasaray ise bu sezona saha dışında mağlup başladı, bu sahaya da yansıyor.

Şampiyonlar ligi kısmına hiç girmeden ligle ilgili sormak istiyorum: Geçen sezonu şampiyon tamamlayan Galatasaray ve rakipleri arasındaki kadro revizyonları nedir? Galatasaray'ın hücum gücüne yaptığı takviye ve rakiplerinin mevcut hücum silahları kıyaslanabilir mi?
Aynı şekilde mali tabloya ve bu konudaki projelerine vurgu yapan Dursun Özbek'in yersiz iç ve dış transfer harcamaları, sponsor bulamamış olması ve pasif kalan söylemleri gelecek adına umutlu bir tablo mu?

Hamza Hamzaoğlu, çok şanşlı geçirdiği bir sezonu 3 kupayla tamamladı ama şu anki gidişatı tepetaklak görünüyor. Belki kulübün mali yapısını ve kendi deyimiyle 'denge'lerini korumak arzusunda olabilir ama bu gidişatın kulübe vereceği zararın boyutlarını hesaba katmadığı açık. üstelik Hamza hocanın söylemleri arasında da tutarsızlıklar belirmeye başladı. Bunlar yönetimle arasındaki sorunların sonuçları mıdır yoksa Hamza hocanın fikirlerinin değişkenliğini mi gösterir bilemiyorum fakat bazı işlerin yolunda olmadığı açık. Bu konuda Melo için koyduğu tavır ve bugün geldiği durum, en son olarak ise Burak Yılmaz'la aralarında bir sorun olmadığını söylemesine rağmen Cüneyt Tanman'ın tam tersi yöndeki açıklaması -ki kendisinin böyle bir konuda açıklama yapması bile doğru değil- kafa karıştırıcı.

Hepsinin ötesinde Muslera'yı bu mentale nasıl düşürdüler onu anlayamıyorum. Dünyanın ilk beşindeki kaleciden bir hazırlık kampında 3. lig topçusu yaratmak ilgin. Nando'nun kredisi bitmez meselesi ayrı, bittabi bitmez.


Bakalım Galatasaray'da çark nereye, kime doğru dönecek.

Hiç yorum yok: