7.09.2012

Birini "Kesme" Hastalığı


Hiddink sonrası milli takımın başına gelişiyle beni en çok umutlandıran insan olmuştur Abdullah Avcı. Kariyerine baktığınızda çok başarılı geçmiş bir İBB dönemi var , göz ardı etmek mümkün değil. Konuyu uzatmadan neticeye geliyorum. Bu ülke topraklarında yetişip milli takım düzeyine kadar çıkmayı başaran en yetenekli isimlerden birisi Selçuk İnan. Günümüz futbolunda hayran olduğumuz her türlü sistemin mimarı orta sahanın göbeğindeki oyuncular. Bugün nasıl ki Xavi olmasa Messi olmazdı , Selçuk olmadan da Galatasaray ve milli takımda kimse olmaz.

Dün akşam Hollanda'ya evinde 2-0 mağlup olduk , normal şartlarda kimsenin itiraz edeceği bir sonuç değil. Sorsanız Hollanda'nın ilk golü duran top , ikinci golü gol değil. Dönüp tabelaya bakıyorsunuz durum da hiç öyle değil. Oyunu biraz seyrettiğinizde ileri top taşıyamayan , duran top ve adı kanat organizasyonu olan -belli oyuncuların yeteneğine kalmış- bir sistemle sahadayız. Arda Turan forvetin hemen arkasında oyuna başlıyor ve futbol hayatı boyunca yapmadığı işlerin altına giriyor. Hamit 45 dakika döküldü , Emre Belözoğlu iki önemli top kaybıyla iki net pozisyona mahal verdi , Sercan Sararer içeri top taşımakta kötü , Mehmet Topal hep olduğu kadar sadeydi. En komiğini sona sakladım ; 4-3-3! sistemine uyum sağlaması için sahada olan Tunay'ı sadece ilk yarının sonlarında Umut Bulut'un kafa vuruşundaki ortasında gördük. Bu arada Umut Bulut hava toplarında iyiden iyiye uçmaya başladı , hayırlısı.

Bütün bu aksaklıkların sonrasında bana göre yapılması şart olan en önemli değişiklik Arda'yı 3'lü orta sahanın soluna çekip Emre'nin yerine ortaya Selçuk İnan'ı almaktı fakat Abdullah Avcı bunun yerine Emre'yi 1 senedir futbol oynamayan Nuri Şahin ile değiştirdi.

Ben yazıma tam bu noktada son verirken kimseyi amansızca eleştirmediğimi belirtmek istiyorum. Varsın bazı sorular cevapsız kalsın , tarih tekrar etmesin yeter.

Hiç yorum yok: