Galatasaray 1:6 Real Madrid
Böyle maçların ardından analiz yapmak mantıklı gelmiyor bana ama ben teknik analizi kısa tutarak başka şeylerin altını çizmeye çalışacağım.
* Dany'nin acilen takımdan kesilmesi lazım. Turnuva, maç, rakip ayırt etmeksizin inanılmaz dengesiz müdahaleleri ve topla gereğinden fazla oynaması katlanılır şey değil.
* Chedjou'nun Dany'den iyi anlamda fazlası yok, eksiği var. Kötü anlamda ise durum tam tersi.
* Fatih Terim'in Engin Baytar ısrarını anlamak mümkün değil. Dün 5-10 dakika iyi oynadı ama geri kalan zaman diliminde sahada yoktu.
* Galatasaray 11 şut çekmiş, kaleyi bulan şut sayısı 6, attığı gol 1, kullandığı korner 4.
Real Madrid 17 şut çekmiş, kaleyi bulan şut sayısı 13, attığı gol 6, kullandığı korner 1.
Bu seviyedeki bir maçta 11 şut çeken takım 1, 17 şut çeken takım 6 gol atıyorsa bir yerde yanlış bir şeyler var demektir.
* Muslera'nın hak etmeden yediği birbirinden farksız 6 gol. Keşke imkan olsa da o golleri Afrika kıtasına defansa yazsak.
* Eboue'nin takımdaki misyonu bitmiş, üzerine konuşacak çok fazla bir şey yok. Bu kadar ruhsuz bir futbolcuyu Sabri Sarıoğlu'na tercih etmek formaya hakaret sayılır.
* Drogba'sız Galatasaray'ın işi zor.
Giriş
Türk futbolunun en büyük problemi saha içindeki psikolojik mücadele, ikincisi fizik güç. 30 dakika yarı sahasından çıkamayan bir Madrid'e gol atmak şart olmasına şart ama o gol gelmedi diye eksilere düşen moralin bir açıklaması yok. Maçtan önce yazılanlar, skor tahminleri, Galasatasaray'a olan inanç ilk 30 dakika karşılığını bulmuşken, rakip panik yapmışken, gol pozisyonları da yakalanmışken bu çöküş nasıl yaşanıyor ilginç. Bu noktada ilk gole gidip, Eboue'nin müthiş sorumsuzluğuna bir gönderme yapmak lazım ama işin o kadar derinine inmeye gerek yok. Galatasaray, klasik bir Türk takımı gibi yediği her gol sonrası oyundan daha da düşerek skoru 6 sayısına kadar getirdi. Açıkçası Real Madrid işi biraz daha sıkı tutmuş olsa ya da maç 10 dakika daha sürseydi skor 7-8 olurdu.
Gelişme
Geçen sezon 0-1 geriden, dönmesi mucize bir turu alabilecek kadar mükemmel bir futbol oynanan ve kazanan bir Galatasaray'ın, grup maçında 0-2 geriye düştükten sonra maçtan tamamen kopması esasında futbolumuz yarası. Türk futbolunun 0-2'den gelip 3-2 kazandığı, benim hatırladığım maçlar;
Galatasaray 3-2 Real Madrid
Sevilla 2- 3 Fenerbahçe
Türkiye 3:2 Çek Cumhuriyet
Olmuyor değil ama zor oluyor. Peki bir İngiliz şu soruya kaç tane maç örnek verirdi?
Türk futbolunun yapılanma anlayışı yok. Milli takımımız bir turnuvaya gidip dereceye girerken diğerine gidemiyor bile. 2002 Dünya Kupası sonrası sadece 1 kez Avrupa Şamoiyonasına katıldık, onu da üçüncü bitirdik. Şimdi Galatasaray'a bakıyorum; geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final oynayıp, Real Madrid'i eleyebilecek futbol oynarken bir turnuva sonra evinde 6 gol yiyor. Kısacası değişmiyoruz, değişemiyoruz.
Futbol ülkeleri bir sistemi oturtup, kulüpler bazında da aynı sistemi devam ettirir. Juventus'un kadrosunda 5 tane İtalyan da olsa sistemi aşağı yukarı aynıdır. Yahut bir İngiliz takımıyla oynarken duran toplara dikat etmek zorundasınızdır. Bizim futbol sistemimiz ise kolay gol yemek, oyundan düşmek, yetersiz kondisyon ve dönem dönem hırsla mücadele etmekten ibaret.
Sonuç
Bugün Galatasaray'ın aldığı 1-6'lık mağlubiyeti tarih yazacak ama dünyanın hafızası için küçük bir maç. Aynı şekilde Galatasaray bu gruptan çıkabilir, o şansı da devam ediyor. Fakat burada dikkat çekmesi gereken nokta; Türk futbolunun bu istikrarsız ve dengesiz gidişatı. Bir gün öyle bir gün böyle gidecekse hiç gitmesin diye düşünmekten alamıyor insan kendini.
Not: Koreografi çok güzeldi, destek iyiydi ama Burak Yılmaz'ın ıslıklanması işini kim akıl ettiyse aklından şüphe etsin. Detaya gerek yok sanırım, insafın varsa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder