12.08.2012

Süper ? Kupa

Galatasaray 3 : 2 Fenerbahçe


Her derbi öncesi dostluk mesajları verilmesine , bu işin bir spor müsabakası olduğunun söylenmesine ve kazananın tebrik edilmesi gerektiğinin dile getirilmesine alışığız. Dünyanın neresine giderseniz gidin her derbide bunları duyarsınız fakat dünyanın hiçbir yerinde futbolun bu kadar bilinçsiz ve amatörce yönetilip izlendiğine şahit olmanız mümkün değil.

Maçtan 2 gün önce çıkan Posta gazetesinde "Cimbom'a da Kuyt !" başlığını gördüğümde anlamıştım ülkenin geçen sezondan ders çıkaramadığını. Bu denli nefret ortamını yaratanlar , hiç hız kaybetmeden kaldıkları işi devam ettirmeye başlamıştı. Hani "sezon hazırlığı" diyoruz ya ; takımlardan çok medya hazırlanıyor bu işlere. Hangi zihniyet , nasıl bir tarafsızlık ve iş ahlakıyla böyle bir başlık atabilir ? Gerçi doğru , Hırvatistan'a da çakmak lazım...


Analiz

Aykut Kocaman bu maçın sezona bir hazırlık , hangi takımın diğerine oyun sistemini kabul ettireceğini görmek için bir fırsat olduğundan bahsetti. Sizi bilmiyorum ama benim Fenerbahçe'de gördüğüm herhangi bir sistem yoktu. Fenerbahçe'nin Galatasaray kalesine ilk şutu 33. dakikada , golü uzatmalarda geldi. Esasında iki gole de baktığımız zaman bir organizasyondan bahsetmek mümkün değil. Zaten genel anlamda Fenerbahçe'nin maç içinde Galatasaray'a üstünlük kurduğu bir istatistik de mevcut değil.
Bütün bunlara rağmen Aykut Kocaman'ın bahsettiği şeyin ne olduğunu kendisinin de sorgulaması lazım. Galatasaray karşısında çıktığı 7. maçı da futbol anlamında geride tamamlarken , geçmiş senelerin üstünlüğünü de Galatasaray'a teslim etti.

Fenerbahçe'nin kadro yapısı itibariyle sistemli bir futbol oynaması , oyunu orta alanda kurup sistematik biçimde ileri çıkması neredeyse imkansız. Mehmet Topal'ın yapabilecekleri ortadayken yanında Cristian'la oynaması , Alex gibi serbest oynaması gereken bir oyuncunun orta alana gömülmesine kadar giden bir süreci doğuruyor. Zira maç içinde Alex'in etkili olabildiği 2 pozisyondan birisi Emre Çolak'a çarpıp gol olan pozisyon.

Mert Günok ilerde daha iyi olacaktır , şu an için tecrübe anlamında eksikleri var. Bugün Volkan'ın sakatlanması ve hatalı yediği bir gol sonrasında kupanın da kaybedilmesi onun adına üzücü fakat taraftar desteğini çekmezse toparlar , öyle de olmalı. Krasic bu takımın sistemine uyum sağlayabilecek bir oyuncu değil. Elbette taraftarı harekete geçirecek hareketlenmeyi yakalayacak işler yapar fakat böyle dağınık bir takımda daha fazlası zor.

Benim asıl parantez açmak istediğim isim Kuyt ; Fenerbahçe'nin her anlamda son yıllarda yaptığı en iyi transfer. Bu noktada Kuyt'ın problem yaşayabileceği en önemli nokta -eğer ileri bölgede oynayacaksa- orta sahanın top tutamaması ve oyunu ileride kuramaması olur. Bu şekilde devam ederse Kuyt kaçak bir kahraman olarak hafızalarda kalır.


Galatasaray için söylenebilecek hem çok hem az şey var. İyi bir takımı muhafaza ederek üstüne katmak her yönetimin yapabileceği bir iş değil. Melo'nun gelişi , Ambrabat'ın alınması , Umut Bulut transferi ve Danny.

Geçen sezonlarda yaşanan sakatlıklar sonrası ligi kah forvetsiz kah stopersiz devam ettiren takıma katılan bunca kaliteli ismin getirisi de olur. Bugün Umut Bulut'un attığı gollerden çok yaptığı presi konuşmak gerektiği kadar o bölgede Umut'un yerine oyuna girebilecek bir Burak ya da sürpriz goller atabilecek bir Necati'yi deftere yazmak lazım.

Engin Baytar'ın futbol tarzını beğenmediğim gibi saha içi karakter olarak da takdir edilecek çok fazla yönü olduğunu sanmıyorum. Bu tip maçlarda özellikle yerli futbolcular gerginlik yaşar fakat bu kadarı kabul edilebilir değil. Fakat bu noktada objektif olmakta fayda var. Örneğin Bekir İrtegün'ün Emre Çolak'a yaptığı bir faul esnasında adeta tokat atmasını da masaya yatırmak gerekir. Eğer bir temizlikten bahsedeceksek sadece kanepeyi süpürmekle olmaz.

Kim ne derse desin Galatasaray'ın en önemli silahı Fatih Terim. Aykut Kocaman'ın rakibi 10 kişi kalana kadar yapamadığını 10 kişi kaldığında yapan Terim'in ödülü de kupa oldu. Eğer bir hoca bu kadar cesur olursa o futbolcular da o güvene layık olmak için o cesaret gömleğini giymek zorunda kalır.


Atv

Maçın en önemli dakikalarında defalarca ve saniyeler boyunca Volkan Demirel'i izlemek yahut yapılan bir faulün tekrarına maruz kalmak için ekrana bakılmaz. Maç boyunca taraflı yorumların ötesinde yanlış bilgiler , eksik kalan anlatımlar ve yönetmenin müthiş başarısızlığı bize maçı izletmedi. Bu konuda maalesef yayıncı kuruluş haricinde kalan hiçbir kanal başarılı değil. Hadi ona kamera dedik geçtik fakat yorumcuların taraf oluşunu seyretmek mecburiyeti izleyiciye karşı büyük bir saygısızlık.


Cüneyt Çakır

Taraflardan birisinin kazandığı bir maçın sonunda iki takımın da tepkisini çeken bir hakem için iki ihtimal vardır ; ya maçı çok iyi yönetmiştir ya da yanlış kararlar vermiştir. Bugün Cüneyt Çakır iyi değildi , atmosfere bağlamak istiyorum.




Bugün yine dostluk kazanmadı ama Galatasaray'ın müzesine bir kupa daha kondu.

Hiç yorum yok: