15.06.2012

Lucescu 2012 : Mahmuti


Galatasaray taraftarının son 10 yıldır yaşadığı buhranın ete kemiğe bürünmüş hasebidir "lise" kavgaları.

İyi giden takımın hocasını , golcüsünü , yöneticisini yollamayı gelenek haline getiremekle başlayan bu sürecin 14 yıllık o sabırla hiçbir alakası yok. Ben denk gelemedim fakat o 14 yılı babam çok güzel anlatır , inşallah bir gün buralara kendi cümleleriyle yazar o günleri. Fakat değil babam , o günleri yaşayan kim olursa olsun şöyle başlar cümleye ; "bir gün bile vazgeçmedik bu sevdadan".

İş bu ekol ve arkasından 88-00 arasında yaşananlar. Sonrası bilindik ; 2001 ile başlayan düşüş ve 2002 sonunda anlamsız bir yaptırıma maruz kalan Lucescu. Bugün bu düşüşün kronolojisini kime sorsanız since 2002 demesi farzdır.


Şimdi iş futboldan baketbola kadar sıçradı. Galatasaray'a çeyrek asırlık dilimde yer alan en iyi sezonunu , üstelik kısıtlı bir rotasyonla yaşatan Oktay Mahmuti  ile yollar ayrıldı. Ben basketbolu çok takip eden birisi değilim fakat Mahmuti benim için baketbolun Mourinho'su , kişiliği ve duruşuyla 1 numarasıdır. Kaybettiği zaman kimseyi suçlamayan , oyuncusuyla omuz omuza ağlayan , savaşmayı öğreten ve o savaşları kazanmayı da öğreten böyle bir değeri bir bilinmeze terk etti Galatasaray yönetimi. Rüzgarı arkasına aldığından bu yana tam tersine çevirmeyi başarıyorlar , böyle giderse 5-6 ay sonra Adnan Polat'la aynı kadere mahkum kalmaları olası.

Konuyla alakalı olarak birilerinin adı geçiyor. Buna Galatasaray başkanı da dahil , kimse Oktay Mahmuti ile böyle bir ayrılığı açıklayamacağı gibi neden de sunamaz. Bir takıma kimlik katan , başarılardan çok daha fazlasını veren/öğreten bir adamla çalışmak istememenin mantığı yoktur , benim de daha fazla konuşmamın...

Hiç yorum yok: