24.05.2012

Gana vs Amerika Birleşik Devletleri


Gana'nın 2006 Dünya Kupası grup son maçını 2-1 kazanarak adını 2. tura yazdırması ve rakibini turnuva dışına itmesinin üzerinden 4 sene geçmişti. 2010 Dünya Kupasında aynı trajedi Amerika'yı bu kez 2. turda yine Gana ile yakaladı. Uzatmalarda yedikleri gol onları çeyrek finalden etti. Aceto Balsamico'nun blogunda Appiah ile ilgili bir yazıya rastlayınca aklıma geldi. Üstelik ben Afrika ülkelerinin gelişimini inanılmaz bir keyifle takip eder , desteklerim.

Yeri gelmişken ; Brezilya'nın 2002 senesinde bize yapmadığını 1998 yazında 10 dakikada yediği 2 golle Fas'a yaptığını unutmak mümkün değil. Hadji'nin gözyaşlarını hala hatırlarım.

13.05.2012

Eşsiz Şampiyonluk


34 hafta oynamaya alıştığın bir ligi 9 puan önde bitirmek , ardından 6 derbi oynayıp evinde maç kazanamadan son şampiyonluk maçında Kadiköy'e gitmek...

Fenerbahçe'yi tebrik etmek lazım elbette. Çok kötü futbol oynadığı bir sezonu öyle ya da böyle son haftaya kadar getirdiler. Tabi puanların bölünmesi buna büyük etki yaptı ama yine de iyi bir mücadele sergilediler.

Son maçı konuşmanın manası olduğunu düşünmüyorum. Final maçlarını kazanamayan bir rakibe karşı Galatasaray'ın 2 ihtimalde de şampiyon olması büyük bir avantajdı. Neticede Galatasaray inanılmaz bir şampiyonluğu ezeli rakibinin sahasında kazanarak unutulmaz bir şampiyonluğa imza attı. Son hafta öncesi "erken" hazırlandığı söylenen bu koreografinın anlamı da ortaya çıkmış oldu ;



Benim bahsetmek istediğim esas konu olayları bu kadar nefret etme noktasına getiren basın ve rakibini çok iyi misafir edeceğini söyleyip kazanana saygı duyulması gerektiğini iddia ederken kupa törenini yaptırmamak için elinden gelen gayreti gösteren Fenerbahçe yönetimi.


Stadyum ışıklarını kapatmak nedir ? Kupayı soyunma odasında vermeye çalışmak nedir ? Peki onca taraftarın tünele koltuklarla , yangın tüpleriyle saldırması nasıl bir rezalettir ?
Daha 1 hafta önce bütün Türkiye'nin kınadığı , Fenerbahçe camiasının isyan ettiği Avni Aker faciasından farkı olmayan bu rezillik nasıl bir ceza alacak ya da herhangi bir ceza alacak mı ?

Dün maçı Florya'da izleyen bir Galatasaray taraftarı olarak diğer binlerce taraftar gibi takımı yaklaşık 6 saat bekledim. Birileri hazımsız , terbiyesiz ve spor ruhuna uygun olamayacak kadar ahlak dışı davrandığı ve buna mahal verdiği için 6 saat takımı bekledim. O süreçte yollar kapatılmış , araçlara saldıranlar , kendi stadyumunu yakanlar olmuş. Ondan sonra şereften , ahlaktan ya da büyüklükten bahsedenlerin kendileri olması da garip.

Biz her şeyden önce futbol oynayanları tebrik etmesini bilen ve buna uygun yaşayan futbol aşığı insanlarız. Bu sene zaten çöp gibi geçti fakat o çöplüğün içinde herkesin kabulu olması gereken tek futbol değeri Galatasaray oldu. Galatasaray'ın oynadığı futbolu tebrik etmeyecek insan gitsin boks maçı seyretsin.



Daha önce de yazmıştım ; Kadilöy'de oynanan derbilerin hemen hepsinde Galatasaray sertliğe maruz kalır. Play-off ilk maçında birbirlerine sarılan futbolcuları , kaçan onca pozisyonu ve neticede Fenerbahçe'nin galibiyetini izlerken saha ortasında tahrik edici sevinçlere tepki vermeyen bir Galatasaray seyircisi vardı. Son maçta ise yine sertlik üst düzeyde , Galatasaray'ın futbolcuları sakatlığın eşiğindeydi. Zaten Elmander sakatlandı. Hakan Balta biraz şanssız olsaydı şu an kırılan ayağının kaç ayda düzeleceğibi konuşuyor olurduk. Son dakikalarda Muslera'ya yapılan faul artık işin çirkinliğinde son noktaydı.


Bütün bunların sonunda Galatasaray eşine az rastlanır bir şampiyonluğu , üstelik Kadiköy'de kazandı. Geceden akıllarda kalan ise ışıkları kapatılan ve açılmayacağı söylenen kutlama törenine Galatasaray kafilesinden gelen şu cümle oldu ; "O zaman güneşin doğuşunu bekleriz"

Not : 300 filmine ithafen.

7.05.2012

Futbol Seyirciliğinden Emekli Oldum

Tanışma

Bu blogu açtığım günden beri objektif olmaktan asla uzaklaşmadım. Bilen bilir , sıkı bir Galatasaray taraftarıyım. Fakat hayatımın son 4-5 yılını fanatizmden daha uzak ; en azından toplum içinde kışkırtıcılıktan uzak bir biçimde devam ettirdim.

Ben 24 yaşında bir T.C vatandaşıyım. Bugüne dek yıllardır hemen her alanda süregelen adaletsizlikten , işsizlikten , adam kayırmacılıktan , parası olmayanın tedavi şansının bile olmamasından , sürgünden , acıdan , hor görülmekten ve ötekileştirilmekten bıkmış bir ülkenin vatandaşıyım.
İnsanların dini inançları , ideolojileri ve hatta tuttuğu takımlar yüzünden ayrıştırıldığı bu ülkede 24 yıldır yaşıyorum. Belki sadece öyle zannediyorumdur , her neyse.

Tanıtma

Bugün 24 yaşında bir Türk genci olarak toplumun sosyo-ekonomik durumunu da göz önüne alarak takdir edersiniz ki en büyük eğlencelerimden birisidir futbol. Bu Arjantin'de de , Brezilya'da da böyle. İnsanların ekonomik dar boğazda olduğu , eğitim düzeyinin düşük seyrettiği her ülkede futboldur şah damar.
Şu an Arjantin'de tarihin en köklü kulüplerinden olan ve ufaktan sempati beslediğim River Plate ikinci ligde mücadele ediyor. Başarısız bir sezonun ardından küme düşmüşlerdi , kimse de yönetmelik değiştirmeye gitmedi. Sessizce gittiler.

Bizim ülkemizde adalet gücün karşısında yetisini hep kaybetti. Türkiye'de 3 büyük kulübün küme düşmesi söz konusu bile olamaz , bunu  zaten biliyoruz. Fakat şike soruşturmasının açıldığı bir ortamda bunu kendinden emin bir biçimde dile getirmek açıkça ülke futbolunun üzerine toprak atmaktır , atmaktı.
Süreci uzun uzun yazmıyorum zaten herkes biliyor. Fakat Etik Kurul raporunun PFDK'ya uzanan yüzünden çıkan karar dün gece geç saatlerde geldi. Okumadım , yalan söyleyemem. Lakin oradan çıkan sonuçlara ufakça göz gezdirdikten sonra İbrahim Akın'ın 3 yıl müsabakalardan men cezası aldığını öğrendim. Ne güzel , şike yok ama İbrahim Akın var. Ne güzel , ne enfes.

Tahammül sınırlarımızı aştık , sahayı da kirlettik. "Şike sahaya yansımadı" gibi skandal bir karar verilirken sahaya yansımayanın futbolun güzellikleri olduğunu gördük. Canımızın acıması futbolu sevdiğimizdendi , anlamadılar. Yoksa Galatasaray ya da başka bir takımın şampiyon olması meselesi değildi hadise. Şimdi Galatasaray'ın şampiyonluğu da Fenerbahçe'nin şampiyonluğu da şerefi için diye lanse ediliyor. Bir gariplik yok mu ? Sahaya yansımayan şike gibi komik ortamda bu da sorgulanmaz ya.

Şimdi büyük bir kısım Fenerbahçe taraftarı çıkıp bunu bir aklanma gibi anlatıp bununla övünecek. Uefa'nın ceza verip vermeyeceğini , dahası ne ceza verebileceğini bilmiyoruz. Ülke olarak futbolu kol kola rakip taraftarların beraber izlediği bir ortamdan alıp birbirlerine küfürler ettiği bir ortama dönüştürdük. Bu kirliliği hepimiz ortağız , bu pisliğin içine hepimiz battık. Yayıncı kuruluşun Türk futbolunu doğradığı , insanların strese bağlı sağlık sorunlarına sebebiyet verdiği bir ortamda yapılan bu kirli dansa hepimiz kalktık , gücenmek yok. Haftaya oynanacak olan Fenerbahçe - Galatasaray maçında kim galip gelirse gelsin ülke dönülmez bir kaosa merhaba diyecektir , zaten girişi de yapmıştık.

Velhasıl kelam ben 24 yaşında bir T.C vatandaşıyım. Beni incelerken dinime , ideolojime , etnik kökenime göre değerlendirenler artık bütün bunların yanına tuttuğum takımı da yazacaklar. 24 yaşında futbol izleyiciliğinden emekli oldum , tarih ben ve benim gibileri de yazsın rica ediyorum. Gazeteler punto punto sahte gündemleri haykırırken araya kalp krizinden ölen Fatih Çalışkan'ı da yazsın , ona baş sağlığı dileyen Fenerbahçe taraftarlarını da. Bunları da göstersin nefretle beslenenler. Yöneticilerin gölgesinde vampirleşen taraftarlardan çok aklı başında olanlar alsın futbolu eline ki biz de keyifle içelim biramızı maçı izlerken.


Peki kimdir suçlu ?


Futbolu parayla yönetip yönlendiren ,
Hukuka uymayan her şeyi olduran - çabalayan ,
Köşelerinde futbol konuşmak yerine holiganizm kusan - kusturan ,
Biraz daha para kazanmak için stresi arttıran ,
Nefretle besleyen - beslenen ,
Tehditle yaşayan - yaşatan ,
Takım taraftarı olmak yerine şahış askeri olan ,
Takımının şerefi yerine kupasını kollayan ,
Kabullenmeyen - ötekileştiren


Bu sezonun önemli maçlarını , demeçlerini ve eylemlerini kronolojik olarak hazırlayıp o kolajı hep beraber izlesek biraz utanırdık sanırım. Sosyal medya üzerinden holiganizm kusan futbolcuları , ırkçılığı yapanı ve kollayanı , rakibini sırf maçı kaybetti diye maçı satmakla itham edeni , iş işten geçtikten sonra düzeni eleştireni  , hakem kovalayanı , sahaya yabancı madde atma rekoru kıranı ve dahasını.


Bırakın futbolu güzel olanlar oynasın.



6.05.2012

Oku Kardeşim

Oku bunları kardeşim. Bilmeden konuşmak yerine bir bilene kulak ver.


Olaylı Trabzonspor - Fenerbahçe maçı sonrası Emre Belözoğlu açıklama yapıyor ; "Her 2 dakikada bir anneme küfür edildi. Kimse bunu hak etmiyor. O insanlar gidip annelerinin elini öpsünler"

Katılmayana ağır küfür reva da bunu söyleyene bakmadan edemiyorum. Rakibe boğazını keserim diyen , yerli yersiz tehdit eden , faul yapan ama yapılınca saldıran , ırkçılık yapan ve daha nicesine bulaşmış bir Emre.

Aynı maçın sonunda Aykut Kocaman şöyle diyor ; "Buraya nasıl geldik biz ? Acilen toplanıp ne yaptığımızı düşünmemiz lazım"
Daha 2 hafta bile olmadı basın toplantısında Galatasaray'ın Trabzonspor'u "kolay" geçtiğini ima etmesi. Zaten sonrasında taraftarı da bilip bilmeden "Şikeci Trabzon !" diye bağırmaya başlamıştı. Aynı Trabzon 3 gün sonra TT Arena'da Galatasaray'dan 2 puan aldı , bugün berbat bir futbolla evinde Fenerbahçe'ye mağlup oldu.

Şimdi insanlar çıkıp bu form düşüklüğünü "şike var !" diye dillendirirse kim dur diyecek ? Normal midir her puan kaybını ufak çıkarlar için insanların şerefleri üzerinden temizlemeye çalışmak ? Cevabı kendi bulsun Aykut Kocaman , nasıl bu hale geldiğimizi çanak tuttuğu söylemlerini tekrar dinleyerek anlasın.

Peki şimdi ne olur ?

Şu olur çok bilen fazla fanatik kardeşim ; Türkiye 50 senede geldiği yeri 1 senede kaybetti. Uefa sana cezanı verir , 5 sene evinde oturur senede takımının 12 ruhsuz derbisini izleyip durursun. Fenerbahçe Trabzon'a her gittiğinde "inşallah tatsız bir olay olmaz" diye dua eder ama futbolcunun bir savaşçı gibi "Gerekirse ölürüz !" tweetlerini okuyup sokaklara dökülürsün.


Kan bulaşmış para tutan ellerini futbolumdan çekmiyorsan al o da senin olsun.